Radio Fehu
Yeni podcast serimiz “Sip & Tip” ile tanışmaya hazır mısınız? Günlük yaşamınıza değer katacak ipuçları ve keyifli sohbetler için kadehinizi alın ve bize katılın!
info_outline Gustav Holst – Gezegenler – JupiterRadio Fehu
Bugün sizi Gustav Holst’un “Gezegenler” süitinden coşkulu bir bölümle tanıştırmak istiyorum: “The Planets, Op. 32 – IV. Jupiter, the Bringer of Jollity” yani “Jüpiter, Neşenin Getiricisi”. Holst’un “Gezegenler” süiti, her bir gezegenin mitolojik ve astrolojik özelliklerinden ilham alarak bestelenmiş, yedi farklı bölümden oluşan eşsiz bir orkestral yapıttır. Dördüncü bölüm olan “Jüpiter”, canlılığı ve coşkuyu müzikle…
info_outline Wolfgang Amadeus Mozart – Klarnet KonçertosuRadio Fehu
Wolfgang Amadeus Mozart’in “La major, K. 622 Klarnet konçertosu”, onun en sevilen ve en sık çalınan konçertolarından biridir. 1791 yılında, Mozart’ın hayatının son yılında bestelenmiş olan bu eser, klarinetin solo enstrüman olarak zarafetini ve ifade gücünü mükemmel bir şekilde ortaya koyar. Klasik dönemin estetik anlayışını yansıtan bu konçerto, üç bölümden oluşur: hızlı bir açılış bölümü…
info_outline Frans List – Liebesträume (Rüyalar) S. 541Radio Fehu
Franz Liszt’in “Liebesträume, S. 541” adlı eseri, romantik dönemin en sevilen piyano parçalarından biridir. “Liebesträume” (Rüyalar), üç solo piyano için yazılmış nocturne’den oluşur ve her biri, aşkın farklı yönlerini keşfeder. Bu üçlünün en ünlüsü, “No. 3 in A-flat Major”, genellikle “Aşk Rüyası” olarak adlandırılır ve Liszt’in piyano repertuarındaki en popüler eserlerinden biridir. Bu parça, zengin…
info_outline Domenico Scarlatti – Fa minör K. 466 SonatıRadio Fehu
Domenico Scarlatti’nin Fa minördeki K. 466 Sonatı, bestecinin klavye repertuarındaki en derin ve teknik olarak zorlayıcı eserlerden biridir. Bu parça, Scarlatti’nin benzersiz melodik zarafetini ve harmonik yeniliğini sergiler. Fa minör anahtarı, eserin melankolik ve tutkulu atmosferine katkıda bulunur, bu da onu Scarlatti’nin en duygusal sonatlarından biri yapar. Sonatın yapısal özellikleri ve melodik çeşitliliği, Scarlatti’nin kompozisyon…
info_outline Franz Schubert – Piyanolu Beşlisi D. 667 (Alabalık)Radio Fehu
Franz Schubert’in “Alabalık” lakaplı Piyanolu Beşlisi (Piano Quintet in A major, D. 667), 19. yüzyılın başlarında Viyana’da bestelenmiş en sevilen oda müziği eserlerinden biridir. 1819 yılında bestelenen bu eser, özellikle dördüncü hareketinde Schubert’in “Die Forelle” (Alabalık) adlı şarkısının bir varyasyonunu içermesiyle ünlüdür. Bu nedenle esere “Alabalık Beşlisi” adı verilmiştir. Beş hareketten oluşan bu yapıt, piyano,…
info_outline Joseph Haydn – YaratılışRadio Fehu
Joseph Haydn’ın “La Création” (Yaratılış) eserinin “Deuxième Partie” (İkinci Kısım) 20-26 numaralı bölümleri, bu büyük oratoryonun en etkileyici kısımlarından birini oluşturur. Bu bölümler, dünyanın ve içindeki varlıkların yaratılışının devamını anlatır. Özellikle III. bölümde, Haydn, koro ve orkestra kullanımıyla doğanın canlanışını, hayvanların yaratılışını ve insanın dünyaya gelişini müzikal bir dille anlatır. Bu bölümler, Haydn’ın yar
info_outline Robert Schumann – Op. 54 Piyano Konçertosu – 1. BölümRadio Fehu
Robert Schumann’ın “Piyano Konçertosu’nun 1. Bölümü, Op. 54” 19. yüzyıl Romantik döneminin en önemli piyano konçertolarından biridir. 1845 yılında tamamlanan bu eser, Schumann’ın zarif melodik anlayışını, derin duygusal ifadesini ve yenilikçi orkestrasyon tekniklerini mükemmel bir şekilde sergiler. “Allegro affettuoso” başlıklı bu ilk bölüm, dinamik ve tutkulu bir açılış yapar ve piyanist ile orkestra arasında karşılıklı…
info_outline F. Mendelssohn – Keman konçertosu Op 64Radio Fehu
Felix Mendelssohn’un “Op. 64 Keman koncertosu – I. Allegro Molto Appassionato” bölümü, bestecinin en ünlü ve en çok sevilen eserlerinden biridir. 1844 yılında tamamlanan bu keman konçertosu, Romantik dönemin en önde gelen keman konçertolarından biri olarak kabul edilir. Eser, Mendelssohn’un zarif melodik anlayışını, ustaca orkestrasyonunu ve derin duygusal ifadesini mükemmel bir şekilde sergiler. “I. Allegro…
info_outline Maurice Ravel – Sol Majör Piyano KonçertosuRadio Fehu
Maurice Ravel’in Sol Majör Piyano Konçertosu, 20. yüzyılın en çarpıcı ve yenilikçi müzik eserlerinden biridir. 1929-1931 yılları arasında bestelenmiş olan bu konçerto, Ravel’in caz müziğine olan ilgisinin ve bu türün klasik müzikle etkileşiminin bir ürünüdür. Eser, dinamik ritimleri, büyüleyici melodileri ve orkestrasyonundaki ustalığı ile bilinir. Üç bölümden oluşan konçertonun ilk bölümü enerjik ve ritmik yapılarıyla…
info_outlineSir Edward Elgar (d. 2 Haziran 1857, Broadheath, Birleşik Krallık – ö. 23 Şubat, 1934, Worcester, Birleşik Krallık), Britanyalı geç romantik stili müzik bestecisi ve orkestra şefi.
Edward Elgar’ın hazırladığı eserlerin çoğu Britanya ve uluslararası klasik batı müziği konserleri repertuvarına girmiştir. Orkestra için bestelediği ilk önemli eseri olan “Enigma Varyasyonları” çok büyük sükse kazanmıştır. Sonra oratoryolar, oda müziği eserleri, senfoniler, enstrümental konçertolar, keman ve viyolonsel için konçertolar, birkaç koro eseri (bunlar arasında popüler “Gerontius’un Rüyası” vardır) ve şarkılar da bestelemiştir. Bestelediği müzik arasında “Pomp ve Circumstance” marşları bulunmakta ve bu marşlardan ilki olan “Land of Hope and Glory” İngiltere’nin ikinci gayriresmî milli marşı şeklini almıştır ve İngiltere’de önemli konserlerde (örneğin yıllık BBC Prom konserlerinden sonuncusunda) seyircinin yüksek sesle şarkısını söyleyerek orkestraya katılması bir gelenek haline gelmiştir. Diğer ülkelerde aynı müzik marşları düğün ve nikâhlarda çalınmaktadır. 1924’te ulusal bir şeref ve ödül olarak “Britanya Kraliyet Müzik Ustası (King’s Master of Musick)” unvanı verilmiştir.
Elgar çok kere tipik bir İngiliz bestecisi olduğu kabul edilmekle beraber, müziğine etki yapanlar İngiliz değil kıtasal Avrupa’dandılar. Hayatı boyunca Elgar kendini, sadece müziksel açıdan değil sosyal açıdan da, İngiliz cemiyetine bir yabancı gibi hissetmiştir. Britanya müzik çevrelerinde egemen olanlar akademik olarak yetişmişler ve akademik çalışmalar yapan müzisyenlerken Elgar müzisyen olarak kendi kendini yetiştirmişti. Britanya Hristiyanlığı başta Anglikan Protestan olduğu için Elgar’ın Katolik mezhebinde olması bazı yüksek çevrelerde şüpheler yaratmaktaydı. Britanya’da Kraliçe Viktoriya döneminde ve Kral Edward döneminde sınıf farkları çok büyüktü ve yukarı sınıflara alt sınıfları gayet küçümsemekteydiler; Elgar kariyerinde çok başarı kazanıp iyi tanındığı dönemlerde bile aslının alt sınıftan olduğu için yüksek sınıflardan kişilerin kendini küçümsemelerine karşı çok hassastı. Buna rağmen çok yüksek rütbeli bir İngiliz ordu subayının kızı ile evlenmişti. Karısı ona hem müzik kariyeri ve hem de cemiyette sosyal gelişmesinde ilham sağlamıştır. Fakat Elgar 40 yaşlarına gelmeden önce devamlı başarı elde etme kavgası vermiştir. Britanya’da ve dış ülkelerde ancak “Enığma Varyasyonları” eserini hazırladıktan sonra birdenbire tanındı ve müziksel başarısı hayatını rahatlattı. Bu Varyasyonlar eserini takiben “Gerontius’un Rüyaş (1900)” adlı eseri de başarılı oldu. Ama bu eserin kaynağı bir Katolik konuya eğildiği için Britanya’nın Anglikan Protestan çevreleri içinde bazı kuşkular uyandırdı. Fakat bu eser de Britanya ve diğer ülkelerde klasik batı müziği konserler repertuvarının bir nüve eseri oldu. Daha sonra hazırladığı uzun dinsel koro müziği besteleri eleştirmenlerce çok iyi karşılanmakla beraber konser repertuvarında önem kazanmadılar. “Pomp and Circumstance” Marşları (1901) ise çok daha ilgi çekti ve birinci mars dünyanın İngilizce konuşulan bölgelerinde çok yaygın olarak bilinmeye başladı.
Elgar elli yaşlarında bir senfoni ve bir keman konçertosu hazırladı ve bunlar hemen gayet başarı kazandılar. Hazırladığı ikinci senfoni ve viyolonsel konçertosu müzikseverler arasında onlar kadar popüler olmadı ve Britanya orkestralarının konser repertuvarlarında olağan olarak bulunmaları sonraki dönemlerde ortaya çıktı. Elgar’ın hayatının son dönemlerinde klasik batı müziği sevenler, özellikle Britanya konser seyircileri tarafından, çok beğenilip popüler oldu. Fakat ölümünden sonra gelen nesil Elgar’ın eserlerinden pek hoşlanmamaktaydılar. 1960’lı yıllarda eserlerinin ses kayıtları yapılıp bunlar halk arasında yaygınlaşınca Elgar’ın unu ve popülerliği tekrar yükseldi. Elgar’ın bazı eserleri son yıllarda tekrar uluslararası üne eriştiyse de müziği Britanya’da çok tutulmakta; Britanya’daki konserlerde çalınmakta ve ses kayıtlarının önemli müşterileri Britanyalılar olmaktadır.
Elgar bazı çevrelerde gramofon ses kayıtlarına ve plak satışlarına ciddi olarak önem veren ilk klasik müzik bestecisi olarak tanımlanma misti. 1914-195 döneminde kendi eserlerinin mikrofon olmadan akustik kayıtlara geçmesi için bir orkestra şefi olarak ses kayıtları yapılmasını sağlamıştır. 1925’ten sonra ses kayıtları için daha hassas mikrofonların gelişmesi ile çok daha gerçeğe yakın ses kayıtlarının yapılması imkânı ortaya çıkardı. Bu yeni teknolojiyi kullanan Elgar en önemli eserlerinin (başta “Gerontius’un Rüyası”) y ses kayıtlarını yapmak için stüdyolarda orkestra yöneticiliği yaptı. Bu yeni yaptığı seslendirme yeniden düzenlenerek ve sesleri iyileştirilerek 1970’lerde “LP plak” olarak 1980’li yıllarda “teyp” olarak ve 1990’li “CD” olarak yeniden satış yapıldı ve bu satışlar nispeten klasik müzik için başta gelmeye başladılar.
Kaynak : musopen.org / Vikipedia